İstanbul ilinin şirin bir ilçesi olan Şile'nin tarihi M.Ö. 7. yy.a kadar uzanmaktadır. Eski adı Yunanca bir kelime olup Mercan Köşkü sınıfında yaban çiçeği, kır çiçeği anlamına geldiği ve bu adla anıldığı bilinmekte. Değişik uygarlıkların yer aldığı İlçemizin Kylia, Aşil, Fhilee, Artena gibi eski adlarının da söylendiği belirlenmiştir. İlçemiz ve yöresinde Hitit, Frigya, Lidya, Pers, Bitinya, Roma, Bizans egemenliklerinin olduğu görülmektedir. 1050 yılında Selçuklu birlikleri Şile'yi ele geçirirler, ancak 1097 yılında tekrar Bizans hakimiyetine geri döner. 1327 yılında Akçakoca Bey tarafından Kocaeli Yarımadasının büyük bölümünün Osmanlı hakimiyetine geçmesine rağmen Şile Bizans elinde kalır ancak Anadolu'dan getirilen Türkmen aşiretleri Şile çevresine iskan edilir ve 1395 yılında Sultan Yıldırım Beyazıd'ın kumandanlarından Timurtaş Paşanın oğlu Yahşi Bey tarafından Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine girer.
Mondros Mütarekesi ile Şile Boğazlar bölgesi sayılarak İngilizlerin denetimine bırakılmış ve 7 Ekim 1922'de 3. Kolorduya bağlı birliklerce İngilizlerden kurtarılıp Türk topraklarına katılmıştır.
1640'da Evliya Çelebi Seyahatnamesinde “Riva' dan su alıp, yine Anadolu kenarı ile sandallar ile kürek çekerek 36 milde Şile kasabasına geldik. Burası Kocaeli toprağında kazadır, Paşa hasıdır. 600 kadar mamur, kiremitli, güzel evleri vardır. Her ev bağlı bahçelidir. İskele başında kiremitli ve bir minareli camii vardır” diyerek Şile'den bahsetmektedir.
7 tanesi Şile Kalesi, Şile Feneri, Hanımsuyu Çeşmesi, Hamam, Tahlisiye Binası, Demirtaşpaşa İlköğretim Okulu, Vergi Dairesi Müdürlüğü anıtsal mimari olarak belirlenmiştir. Doğal sit alanı ise kıyı kesimindeki doğal güzellikleri kapsar. Bu alanda plajlar, kumullar, falezler, adacıklar, mağaralar, koy ve burunlar koruma kapsamındadır.
Şile Kalesi, Sarıkavak Heciz Halıları, Şile Feneri, Hamamsuyu Çeşmesi, Hamam, Kilise ve mezar kalıntıları, Şile evleri turistik ve tarihsel ve kültürel mekanlarımızdır. İşte bunlardan bazılarını belirtmek gerekirse Şile'yi gezmek ve görmekle bitirmek mümkün değil.
Sonbahar geldiğinde Şile Palamudu, Lüferi, Çinekopu, Tekir ve Mezgitinin tadına doyum olmaz.
Kış mevsimi kar yağdıgında Kalkan ufaktan görünmeye başlar ve Tirolcüler bol Mezgit getirirler.
İlkbaharda Lüfer, Çinekop, Barbun, Tekir, Kalkan bollogu yaşanır ve Şile'nin "Kalkan Sezonu" diye anılır.
Yaz mevsiminde Deniz Levregi ve Tekir bol olur, bunların yanında Ege Balıkları tezgahları doldurur.
Lakerda
Somon Füme
Karides Söğüş
Ahtapot Salata
Yaprak Dolma
Patlıcan Salata
Fasulye Pilaki
Acılı Ezme
Göbek Salatası
Çoban Salatası
Roka Salatası
Patates Salatası
Domates-Salatalık Söğüş
Kalamar Tava
Kalamar Izgara
Jumbo Karides Izgara
Tereyağında Karides Sote
Karides Güveç
Paçanga Börek
Deniz Mahsulleri Güveç
Çikolatalı Sufle
Telkadayıfı
Ekmek Kadayıfı
İncir Tatlısı
Ayva Tatlısı
Kaymaklı Muz
Dondurma
Mevsim Meyvaları